Bu yazımızda sizinle “Gebelikte bebeğin beyin ve zekâ gelişimini etkileyen faktörler nelerdir” gibi; tüm anne-babaların ve anne-babalığa hazırlık sürecinde olanların merak ettikleri bir konuya değinelim istedik.
Anne-baba olmak isteyen tüm bireylerin ortak ve en temel hayali; hem fiziksel hem de zihinsel açıdan sağlıklı bir bebeğe sahip olmaktır. Bu nedenle de; henüz gebelik planlaması yapılmaya başlandığı andan itibaren pek çok anne-baba adayı bebeklerinin sağlığı için tehdit oluşturabilecek faktörleri ve olası ihtimalleri ortadan kaldırabilmek adına ne şekilde davranmaları gerektiğini araştırmak için kolları sıvamaktadır.
Konu İçeriği
Sadece gebelik evresinde değil, gebe kalınmadan önce de vücudu bu sürece hazırlamak gerekmektedir. Hamilelik planlaması yapılmaya başlandığı andan itibaren mümkünse bir kadın doğum uzmanına başvurmak yapılabilecek en doğru harekettir. Bu aşamada doktorların hemen hepsi hamilelik öncesinde folik asit kullanımını önermektedir. Folik asit; anne karnındaki bebeğinizi ortaya çıkabilecek beyin ve omurilik hastalıklarına karşı koruyabilecek en güçlü vitamindir. Sadece gebelik öncesinde değil, gebelik süresince doktorunuzun uygun gördüğü döneme kadar folik asit kullanımını sürdürmeniz gerekmektedir. Gebelik sürecinde folik asit yetersizliği bebeğin doku ve organ gelişimini olumsuz etkilemekte, omurilik gelişim bozuklukları ve hidrosefali gibi ciddi rahatsızlıklara dahi neden olabilmektedir.
Bebeklerde beyin ve sinir gelişimi anne karnında kaldığı süre boyunca devam etmekle birlikte; beyin gelişimi açısından en önemli dönem 4. hafta ile 10. hafta arasındaki dönemdir. Gebeliğin bu döneminde annenin psikolojisi, beslenmesi, geçirdiği rahatsızlıklar ve kullandığı ilaçlar son derece önem taşımaktadır.
Yukarıda folik asit kullanmanın önemi üzerinde durduk. Fakat elbette ki sağlıklı bir gebelik ve anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimi için tek başına folik asit kullanımı yeterli değildir. Tıpkı folik asit gibi A, D, E, B12 ve B6 vitaminlerinin, bakır, çinko, demir, iyot, selenyum ve Omega3 gibi vitamin ve minerallerin eksik alınması durumunda bebeklerde düşük zeka, geç konuşma, öğrenme güçlüğü, motor fonksiyonlarda gerilik ve davranış bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle; her besin grubundan ölçülü ve dengeli bir şekilde tüketmek ve su tüketimine dikkat etmek bu aşamada son derece önemlidir. Mevsimine uygun taze sebze, meyve ve balık tüketmek, bol protein almak, gebelikte yapılabilecek egzersiz programlarına katılmak ve en önemlisi annenin ruh sağlığı ve psikolojisi bebeğin beyin gelişimini fazlasıyla etkilemektedir.
Hamilelikte alkol ve sigara tüketiminin zararları kesinlikle inkâr edilemeyecek kadar fazla. Bu zararlı maddelerin anne karnındaki fetusun gelişiminde en büyük tahribata yol açtığı ve olumsuz etkilerinin en fazla hissedildiği nokta ise beyin hücreleri. Sigara kullanımı bebeğin vücuduna giden kan miktarında düşüşe neden olduğundan beyin hücrelerinin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı şekilde gebelikte alkol kullanımı; bebekte doğrudan beyin hücrelerinde tahribata yol açmakta; bu da ilerleyen dönemlerde davranış bozuklukları, dikkat eksikliği, motor fonksiyon bozuklukları ve neden-sonuç ilişkilendirmesi yapamamaktan tutun da kafatası küçüklüğüne ve buna bağlı olarak zekâ geriliğine varabilecek denli büyük tahribatlara yol açabilir. Gebelikte madde kullanımı ise çok daha ağır ve ciddi hasarlara yol açabilecek ciddi bir risk unsurudur.
Gebelikte annenin psikolojisi ve yaşadığı stresli, gergin olaylar bebeğin sadece fiziksel ve zihinsel gelişimini değil, aynı zamanda doğum sonrasında bebeğin sergilediği genel davranış şekilleri üzerinde de son derece etkilidir. Gebelik sürecini, mutlu, sakin ve huzurlu geçiren anne adaylarının bebeklerinde doğum sonrası gözlenebilen en belirgin özellik; daha sakin ve daha uysal bir mizaca sahip olmalarıdır. Gebelik döneminde aşırı strese ve sıkıntıya maruz kalan annelerin bebeklerinde doğum sonrasında depresif bozukluk, dikkat eksikliği, hiperaktivite, dil becerisinde düşüklük gibi pek çok soruna yol açabilmektedir.
Genetik faktörler bebeğin zeka gelişimini etileyen faktörler arasında birinci sıradadır.
Anne bebeğinin hareketliliğini 7. haftadan sonra hisseder.
16. haftadan sonra anne, erkek bebeğinin hareketlerini hisseder.
Bebeğin kalp atışı cinsiyetini belirleyen bir etken değildir.