kripto paralarbitcoinvadeli işlemspot işlemcoinlerresimli sözler

Yeni Başlayanların Mutlaka Okuması Gereken En İyi 5 Felsefe Kitabı

Yeni Başlayanların Mutlaka Okuması Gereken En İyi 5 Felsefe Kitabı
15.02.2024
351
A+
A-

Felsefe kitapları, insan zihninin en derin sorularına ışık tutan, varoluşun anlamı, bilgi, değerler, ahlak, zihin ve dil gibi temel konuları ele alan eserlerdir. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan bu geniş yelpaze, Sokrates’ten Nietzsche’ye, Doğu’dan Batı’ya felsefenin çeşitli okullarını ve düşünürlerini kapsar.

Bu kitaplar, okuyucuları mantık, metafizik ve epistemoloji gibi disiplinler aracılığıyla düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder. Felsefe kitapları, bireysel ve toplumsal düzeyde derin anlayışlar ve dönüştürücü fikirler sunarak insanların dünyayı ve kendi yerlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

Her yaştan ve her ilgi düzeyinden okuyucular için, zihni açan ve yaşamı zenginleştiren bu eserler, sonsuz bir keşif ve öğrenme yolculuğu vaat eder.

Yeni Başlayanların Okuması Gereken Felsefe Kitapları

Yeni Başlayanlar İçin En Önemli Felsefe Kitapları

Felsefenin ne olduğunu daha iyi anlayabilmek adına size rehberlik edecek kitapları tek tek ele aldım. Okuduğunuzda ufkunuzu açacak, farklı düşüncelere götürecek ve en önemlisi evrene karşı bakış açınızı değiştirecektir. Filozofların işi düşünmekleydi ve bunu en iyi biçimde aktardığı eserlerini incelemeye ne dersiniz?

1- Platon- Devlet

Platon- Devlet

Platon’un hocası olan Sokratesin ağzından yazdığı eser MÖ 380 yılında yazılmıştır. Bu eserde hem bireyi incelerken diğer yandan adalet kavramın ne olamayacağından bahseder. Kitabın çoğu yerinde Sokratik diyologlara yer verilmiştir.  Kitap, Sokratesin paradoksal dünyasındaki sağlıklı ve mutlu bir toplumun devlet modelini tasvir eder.

Sokratese göre ideal bir devletin nasıl olması gerektiği anlatılmıştır. Bu devlette insanlar üç sınıfa ayrılır;

  1. Çalışanlar(işçiler, çiftçiler, zanaatkarlar)
  2. Bekçiler (askerler)
  3. Yöneticiler

İşçi sınıfının yapması gereken şeyin çok çalışıp üretime katkı sağlayarak devletin maddi ihtiyaçlarını giderebilmektir. Bekçiler ise toplumdaki insanların güvenliğini garantiye alır ve dışarıdaki dış güçlere karşı devletin varlığını için mücadele eder. Yöneticiler ise devletin yöneterek toplumun daha iyi bir yere gelmesini sağlar.K

Kitabın bir bölümünde yer alan bu alıntı ne demek istediğini daha iyi bir şekilde açıklar;

Tarif ettiğimiz toplum asla bir gerçekliğe dönüşemez ya da gün ışığını göremez ve filozoflar bu dünyada hükümdar olana kadar devletlerin, ya da gerçekten sevgili Glaucon’un insanlığın dertlerinin sonu gelmez. Ya da şimdi krallar ve yöneticiler olarak adlandırdıklarımız gerçekten ve gerçekten filozof olana ve böylece siyasi güç ve felsefe aynı ellere geçene kadar.

Sokrates, adaletin doğasının ne olduğunu ve bunun çeşitli yollarla varsayımlara çıkarak toplumu inşa eder. Batılı bir filozof olan Platon’un ilk denemelerinden biridir ve günümüze kadar etkisini sürdürmektedir. Platon’un Sokrates üzerinden kurduğu bu hayalî dünya anlayışı birçok kişiyi etkilemiş ve günümüzde ise hala tartışılan bir konu haline gelmiştir.

2- Marcus Aurelius’un Meditasyonları

Marcus Aurelius'un Meditasyonları

Stoacı düşünceye sahip olan Marcus, devlet ve felsefe kavramlarını karşılaştıran ilk kişidir. Medidastonlar adını verdiği bu eseri türünün tek örneğidir. Meditasyonlar, MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un kendi notlarını ve Stoacı felsefe hakkındaki özel görüşlerine yer verdiği bir kitaptır.

“Her insanın kendini diğer tüm erkeklerden daha çok sevdiğini, ancak yine de kendi görüşüne başkalarının görüşlerinden daha az değer verdiğini sık sık merak etmişimdir.”

Stoacı düşünceyi benimsemiş ve bu yolda eğitilen Marcus, devletin nasıl yönetileceği ve bu konumun ne kadar önemli olduğunu belirttiği bir kitaptır. Marcus bir kral olmasına rağmen iyi bir filozoftu. Devleti daha iyi yönetebilmek için her gece ruhunu kötülüklerden arındırmak için meditasyonlar yapar. Genel olarak kitap her yerinde alıntılanabilir ve satırlarla doludur.

3- Nikomakhos Ethika – Aristoteles

Nicomachean Ethika - Aristoteles

Batı felsefesinin öncü isimlerinden olan Aristoteles, metafizik kavramını sistematik bir hale getirerek  “metafiziğin babası” unvanını almıştır. Aristoteles, Nicomachean Ethika adlı eserinde batı ahlak felsefesi hakkında görüşlerini sunmuştur. Kitapta temel düşünce iyi bir hayat sürmenin ne alama geldiğini ve bu soru üzerinden “eudaimonia” terimini kullanarak bir insanın nasıl iyi ve doyurucu bir yaşam sürmesi gerektiğine değinmiştir. Bir insanın yaşamın uğraşılması gereken bir şeydir. Bu anlama gelen sözünü kitapta şu şekilde bahsetmiştir;

“Bir yudum bir yazı yazmaz, bir gün güzel olmaz; benzer şekilde bir günlük veya kısa süreli mutluluk bir insanı tamamen mutlu etmez.”

Bu kitabı hem bireye inip hem siyasal yaşam üzerine çalışmalar yaptığı bir eseridir. Aristoteles’in ahlak felsefesi ile ilgili yazdığı en çok bilinen kitabıdır. Ahlakının tanımlanmasında önemli bir rol oynayan eser, on bölümden oluşuyor.

4- Platonus- Enneadlar

Platonus- Enneadlar

Plotinus, 205 yılında Mısır’da doğduğu biliniyor, Daha sonra Roma’ya gider ve bir grup entelektüelin içinde yer almadan önce İskenderiye’de okur, elli yaşına gelinceye kadar hiçbir şey yazmamıştır. Daha sonra, Plotinus’un Enneadlar olarak bilinen derlemesini öğrencisi yayınlamıştır.

Antik dönemde yaşamış Plotinus döneminin en büyük filozoflarındandır. Enneadlar Plotinus’un sözlerinden derlenen her biri dokuz bölümü kapsayan toplam altı bölümden oluşan bir kitaptır.

“Biz buraya gelmeden önce, biz orada vardı, şimdi dışında insanlar; bizler saf ruhlardık. Zeka, tüm gerçeklikle bağlantılı, çitle çevrilmiş değil, Hepsinin ayrılmaz bir parçası … O zaman sanki Tek ses geliyordu. Bir kelime söylendi ve her taraftan bir kulak katıldı ve kabul edildi ve etkili bir duruşma oldu; şimdi ikili bir şey haline geldik, artık ilk başta olduğumuz, uykuda ve bir anlamda artık mevcut değiliz.”

Plotinus’un öğrencisi olan Porfiri tarafından hazırlanan eser “Dokuzlular” anlamına gelmektedir. Enneadlar kitabındaki görüşleri Aydınlanma, Rönesans ve Hristiyan mezheplerinden bahsetmiştir. Gnostikler ve diğer mistiklerle birçok ortak noktası olduğunu da belirtmekte vardır.

5- İyinin ve Kötünün Ötesinde – Friedrich Nietzsche

İyinin ve Kötünün Ötesinde - Friedrich Nietzsche

Alman filozof Friedrich Nietzsche tarafından yazılan İyinin ve Kötünün Ötesinde romanı kariyerinde çok büyük bir önem taşır.Yazar, bu romanı kaleme alarak felsefe tarihini cesurca eleştirerek birçok filozofun gerçek olarak adlandırdığı kavramlara meydan okumuştur Romanı, Batı felsefesi geleneğinde “Yeni filozoflar” olarak adlandırdığı romanında alışılagelmişin dışında bir eser kaleme almıştır.

“Şimdiye kadarki her büyük felsefenin neyi içerdiği yavaş yavaş benim için netleşti – yani, yaratıcısının itirafı ve istemsiz ve bilinçsiz bir otobiyografi türü; ve dahası, her felsefedeki ahlaki (veya ahlaksız) amacın tüm bitkinin her zaman içinden büyüdüğü gerçek hayati mikrobu oluşturdu. “

Nietzcshe, geleneksel ahlakın getirisi olan basmakalıp düşünceleri İyinin ve Kötünün Ötesinde adlı eserinde sert bir ifade kullanarak dile getirmiştir ve evrensel bir ahlak sistemini ortadan kaldırmıştır.

Felsefe uzun bir yolculuktur ve siz de bu yolculuğa çıkmak istiyorsanız  bu yolculukta size yardımcı olacak birbirinden harika eserleri okumanızı öneriyorum.

Felsefe Kitapları Nasıl Okunmalıdır?

Felsefe Kitapları Nasıl Okunur?

Felsefe kitapları okumak ciddi anlamda zor ve mahiyet isteyen bir iştir. Hiçbir alt yapısı olmadan bu kitapları okumaya başlamak sizin için can sıkıcı bir hale gelebilir. Çoğu kişinin yaptığı en büyük hata da aslında budur. Bu nedenle belli bir alt yapıya sahip olmadan felsefe kitaplarını okumamanızı öneriyoruz.

Kitaplarla iç içe olmadan veyahut okuduğunu anlamadan kitap okuduğunu düşünen kişilerin önüne bir felsefe kitabı geldiğinde ön yargıyla yaklaşır. Aslında işin gerçeği derin düşünürlerin gözünden felsefeyi öğrenmek bir hocanın ağzından öğrenmekten çok daha farklıdır. İşin en zevkli kısmı da budur. Bazen kitaplarda öyle farklı anlamlar yatar bir kitabın bir bölümünü anlayabilmek saatler sürer.

Felsefeyle ilgilenmeye başladıysanız ve ya ilgileniyorsanız kitapların daha iyi anlamak adına  nasıl okunması gerektiğine dair bazı ipuçları vermekte fayda görüyorum.

1-Amacını Belirle

Kitabı neden okuyorsun? Eğlence amaçlı mı yoksa gerçekten öğrenmek istediğin için mi? Öncelikle bu soruları kendi içinizde cevaplamalısınız. Eğlenmek için okumaya başlayacaksanız yanlış adreste olduğunuzu belirtmem gerek. Çünkü giriş cümlesini okumaya başladığınızda bile sıkılıp bir kenara bırakabilirsiniz. Bu nedenle Kararınız öğrenmek içinse yazımı okumaya devam edebilirsiniz.

2-  Zaman Ayır

Felsefe kitaplarını okumak hem çok zaman alır hem de odaklanman gerekir. Bunun için zihninin tamamen boş olması lazım. Ancak bu şekilde kitapta ne anlatmak istediğini anlayabilirsin.

Yazarların yazdığı çoğu felsefi terimi anlayabilmek, yorumlayabilmek, analiz etmek ve değerlendirmek oldukça fazla zamanınızı alabilir. Bu nedenle bir bölümde ne anlatmak istenildiğinden emin olmadan önce aynı bölümü binlerce kez okumanız gerektiği anlamına gelebilir. Bu sizin gözünüzü korkutmasın aslında yolun başında olanlar için bu çok normaldir.

Bir metni yalnızca bir kez okuyup geçersiniz ne anlatmak istediğini anlamadığınız gibi boşuna vaktinizi ayırmış olursunuz. Okumanız gereken kitap içi kendinize yeteri kadar vakit ayırdığınıza emin olun. Hepsini belli bir zaman dilimine sıkıştırmayın ve hepsini bir gün içinde yapmaya çabasına girmeyin.

3- Sistematik Hale Getir

Bir metni okumadan kafanızda belli bir plan oluşturun. Bu plana zamanında uyarsanız belli bir düzen dâhilinde daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. Daha sonra kitabı elinize aldığınızda hızlı okumayın bu daha fazla kafanızı karıştırmaktan başak bir işe yaramaz.

Kitap okumaya başlamadan önce elinize bir kalem ve yanınızda küçük bir not defteri bulundurun. Kendinize göre not alma sistemini geliştirdikten sonra, not alarak okumanın size zaman kazandıracağınız ve düşünceleriniz oluşmaya başlarken kafa karışıklığını engelleyeceğini göreceksiniz.

Yapmanız gereken bir diğer şey ise kitabı okumadan önce kitap hakkında kısa bir bilgi sahibi olmak da fayda var. Kitabın ne zaman yazıldığını, felsefenin hangi alanına hitap ettiğini öğrenin. Metnin ne bağlamda yazıldığı hakkında fikir sahibi olmak okuduktan sonra daha iyi ilişkilendirme yapabilmenize yardımcı olur.

4- Kendine Sorular Sor

Felsefeye yeni başladıysanız kendinizle konuşmayı öğrenmelisiniz. Çünkü bir felsefe kitabının sistemindeki temel “neden, niçin ve nasıllara” dayanır. Kitap hakkında kafanızda şu sorular oluşsun

  1. Metnin odak noktası nedir?
  2. Temel argümanları nedir?
  3. Neyi kanıtlamaya çalışıyorlar?
  4. Bu kitabı neden yazmışlar?
  5. Neye / kime yanıt olarak?
  6. Ne için yazılmıştı?
  7. Amaçlarını nasıl kanıtladılar?
  8. Tartışma nasıl şekilleniyor?

Kitabı incelemeye başlarken temelini oluşturacak bu sorular, okuduğunuz sırada aklınızın bir köşesinde olsun. Cevaplarını bulmadan diğer bölüme geçmeyin ve her soruyu tek tek cevaplayabildiğinden emin ol. Bu hem okurken odaklanabilmeyi hem de daha net anlayabilmeyi sağlar.

Bu temel soruları cevaplayamadan okumaya devam etmek kitabın hakkını vererek okumadığınız göstereceği için boşuna zaman harcadığınız anlamına gelir. Bu yüzden bu sorular aklınızın bir köşesinde olsun…

5- Kitabı Tekrar Oku

Felsefe kitaplarında geçen metinlerde, genellikle içsel bir diyalog hâkimdir. Metinde yazar kendi teorisi ortaya koymadan önce bir önceki teoriyi çürütmeye çalışır. Bu nedenle anlaması zor ve uğraştırıcıdır. Felsefi düşünce basite indirilmemesi gereken bir disiplindir. Bu yüzden, ilk defa felsefe kitabı okurken bir kerede anlamayı beklemeyin. Böyle bir beklenti içine de girmeyin.

Çoğu felsefeciler ya da bu işin ehli diyebileceğimiz kişiler bir metni anlayabilmek için günlerini harcamıştır. Siz de felsefeye yeni başlayan biriyseniz ilk seferde okuduğunuz anlamaya çalışmayın. İlk defa okumaya başladığınız için aynı paragraf üzerinde durmak yerine , okumaya devam edip daha sonra o paragrafa geri dönmek daha doğru bir yöntemdir.

Felsefi yazı, genellikle içsel bir diyalog sunması açısından oldukça benzersizdir. Felsefi tartışmanın ileri-geri hareketinden farklı olmayan metin, yazarın aynı eserde kendi teorisini çürütmesine ve savunmasına genellikle sahip olacaktır. Bu beklenmelidir – felsefi düşünme basit değildir! Bu yüzden, okurken, ilk seferde bir şeyi anlamazsanız, cesaretiniz kırılmasın.

Çoğunlukla, aynı paragraf üzerinde tekrar tekrar durmak yerine, okumaya devam etmek ve daha sonra geri dönmek daha iyidir. Bazen metni bitirmek ve genel bir resme sahip olmak, daha önce yaşadığınız sorunları netleştirebilir.

Hayatınızda ilk defa felsefe kitabıyla karşılaştığınız için beklentinizi çok yüksek tutmayın. Bu tek seferde göz gezdirip anlayabileceğiniz bir aşk romanı değildir. Cesaretiniz kırılmasın zamanla ne kadar aşama kaydettiğinizi göreceğinize emin olabilirsiniz. Şimdilik başlangıç için yapmanız gereken birkaç ipucunu sizler için sıraladım. Gelin bu maddelere göz atalım.

  1. Normal bir kitabı okurken nasıl okuyorsanız aynı şekilde yaptığınız gibi okuyun
  2. Her şeyi tek seferde anlamayı beklemeyin!
  3. Kafa karıştırıcı bulduğunuz terimlerin üstünde durmayın (daha sonrasına saklayın)
  4. Yazarın sunduğu argüman hakkında genel bir fikir sahibi olmaya çalışın,
  5. Hangi yöntemi ya da teknikleri kullandıklarına bakın,
  6. Tezlerini nasıl savunduklarına bakın,
  7. İkinci okumadan sonra kitabı daha yavaş okuyun
  8. Metnin her bölümü temel soruları yanıtlamaya çalışın
  9. Not almaya başlamanız gereken nokta bu aşamadan sonradır.

Felsefe kitabı okurken dikkat edilmesi gereken diğer bir adım iyi not almaktır. Notlarınız sağlamsa ve temel soruları cevaplayabiliyorsanız kitabın hakkını vermeyi başarmışsınız demektir. Bu ilk zamanlarda sıkıcı gelse de zamanla meyvesini alacağınızdan emin olabilirsiniz. Uzun ve meşakkatli bu yolda sizlere şans diliyoruz.

Felsefenin Temel Öğretisi Nedir?

Felsefe, dünya, kosmos ve toplum hakkında bir düşünüş biçimidir. İnsanlar dünyada var olduklarından beri kendilerini, içinde yaşadıkları dünyayı ve dünya ile insan arasındaki ilişkilerinin üzerinde durmuştur.

“Felsefe yapmak’ da” bu düşüncelerin üzerinde durup bir takım sorular sormaktır. İnsanın evren hakkında temel gerçekleri anlamaya çalışması felsefe kavramını doğurdu ve bu yolda yürüyen birçok “filozof” ortaya çıktı. Bilgeyi seven kişiler olarak adlandırılan filozofların ağzından felsefenin ne olduğunu öğrenmek ister misiniz?

Günümüz dünyasında felsefe kavramının popüler bir kullanımı vardır. Artık felsefe kavramı her alanda kullanılan bir terim haline geldi. Hayat felsefesi, para felsefesi hatta araba sürmenin bile felsefesi olmaya başladı. Kelimenin her anlamda kullanılması biz felsefeciler için kulağa biraz garip gelse de herhangi bir konu hakkında fikir yürütebilen değil de derin fikir yürütebilen kişilere filozof demeyi tercih ettiğimizi de söylemeden geçemeyeceğim.

Felsefe Kitapları

Platon da bunlardan biriydi. Kavram üzerinde öyle derin düşünürdü ki felsefeyi, Tanrının ölümlere bahşettiği bir hediye olarak düşünürdü. Gerçi düşünmekle de kalmadı ve ortaya attığı savlarla da insanlara farklı perspektiften bakmaya yöneltti.

Bu kişi üzerinden gidersem felsefenin, insanlara bir kimlik kazandırdığı sonucunu elde ederiz. Kimliğin oluşmasını destekleyen kişi Sokrates, “kendini bil” demek isterken aslında felsefenin amacını yansıtmıştır.

Felsefe kavramının yelpazesi o kadar geniştir ki yaz yaz bitmez. Felsefenin ne olduğundan bahsetmem gerekirse, gerçek anlamda filozof olarak kabul gören ve hatta biraz daha ileri giderek tarihsel figür diyebileceğimiz kişilerin ele aldığı incelemeler bütünüdür.

Sokrates, Platon, Aristoteles, Augustine, Thales, Philo, Plotinus, Aquinas, Kant, Erigena, Hume, Marx, Hegel, Russell, Wittgenstein ve daha birçok isimler filozof olarak kabul edilir. Hepsinin görüşleri farklı olsa da onların ortak bir amacı vardı, o da evreni ve varlığını en iyi şekilde yorumlamaktır. Felsefeyi işin üstatlarına bırakarak geçmişin büyük beyinlerinin kaleminden en iyi felsefe kitaplarını sizler için derledik.

SSS

Felsefe Tam Olarak Nedir?

Felsefe, dünya, evren ve toplum hakkında bir düşünüş biçimidir.

Felsefe Okuyarak Öğrenilebilir mi?

Felsefe kitapların yanı sıra düşünerek ve sorgulayarak öğrenilen bir disiplindir.

Felsefe ve Filozof Kavramlarını İlk Defa Kim Kullandı?

Felsefe terimini ilk kullanan kişi M.Ö. 6. Yy.’da yaşamış, ünlü filozof ve matematikçi Pitogaras’dır.

Editör Puanı
Bu yazıyı puanlamak için tıklayın!
[Toplam: 3 Ortalama: 4.7]
ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.